Anna Fox, agorafobisi bulunan bir çocuk psikoloğudur. Tamamen içine kapanık bir hayat sergileyen Anna, bütün gün evinde oturur ve komuşlarını izler. Bir gün karşı binaya gerip bir aile taşınır ve Anna'nın dikkatini çeker. Cinayete tanık olan ya da olduğunu düşünen Anna ne yapacağını bilemez ve gerilim dolu anlar bu noktada başlar.

Bir grup insan, gönüllerince eğlenecekleri, hayallerindeki birçok şeyi gerçekleştirebilecekleri Fantasy Island’a gider. Fakat adada onları bekleyen düşlediklerinden oldukça farklıdır. Karanlık temalar ve doğaüstü olaylarla karşı karşıya kalan insanlar, hayatta kalabilmek için zorlu bir mücadele vermek zorunda kalır. Esrarengiz biri olan Mr. Roarke'un misafirleri konusunda bazı gerçekleştirmek istediği hayalleri vardır. Ama zamanla fanteziler kabuslara dönüşecektir.

Lanetli Çocuk filminin devam halkası olan The Boy 2, Heelshire Köşkü'nün geçmişinden habersiz bir şekilde oraya taşınan, masum bir ailenin hikayesini konu ediyor. Eve yerleşmeye çalışan ailenin küçük oğulları bu süreçte Brahms adını verdiği gerçek boyutlardaki bir oyuncak bebekle arkadaşlık kurmaya başlıyor.

"Bir dünya" - Bir üniversiteden mezun olduktan sonra yakın arkadaşlar Takashi Tsurug ve Tomohiko Miwa beyin araştırmaları yapan bir şirkette çalışmaya başlar. Bir gün Tomohiko, Mayuko Tsuno'yu kız arkadaşı olarak tanıtır. Takashi sersemledi. Üniversite öğrencisiyken Takashi, Mayuko Tsuno'yu her gün bindiğinin karşısındaki trende gördü. O zamanlar onu cezbetti. "B dünyası" - Takashi Tsurug uyandığında kız arkadaşı Mayuko Tsuno dairesinde her zamanki gibi kahvaltı yapıyor. Arkadaşı Tomohiko Miwa onu Mayuko ile tanıştırdı ve çift olarak mutlu bir şekilde yaşadılar. Her şey yolunda gidiyor gibi görünüyor, ama Takashi'nin şüpheleri var. Onunla aynı şirkette çalışan Tomohiko kaybolur ve hafızasının gerçek mi yoksa hayali mi olduğunu anlayamaz.

Hindistan’da son yıllarda terör saldırılarında birçok insan hayatını kaybetti. Özellikle trenler ve tren istasyonları bu saldırıların yoğunlaştığı yerlerdi. Yüzlerce masum insanın hayatını kaybettiği bu saldırıların kimler tarafından yapıldığı da aslında bir soru işareti olmakla birlikte bu gibi durumlarda Müslümanları suçlamanın 11 Eylül ve sonrasının pratik çözümlerinden olduğunu hatırlamakta fayda var. Filmdeki sıradan görünüşlü, ama on parmağında on marifet esrarengiz bir adam Mumbai polis şefini arayıp şehrin beş farklı yerine patlayıcılar yerleştirdiğini ve 4 terörist mahkûmun salıverilmesi karşılığı bombaların yerini polise bildireceğini söyler.

Paharganj sokaklarından gelen film, bir kadının kayıp aşkını, bir adamın kayıp gizemini geri kazanma girişimini ve kardeşinin zamansız ölümü, beklenmedik bir siyasi cinayet ve şiddetli çete savaşıyla uğraşmayı tasvir ediyor.

Mi-Jung bir çaylak film yönetmeni ve son 8 yıldır bir korku filmi hazırlıyor. Bir gün Mi-Jung, yasaklanan bir filmi duyuyor. Mi-Jung, film hakkında bilmek istiyor. Filmi aramaya başladı. Araştırması onu filmin yönetmeni Jae-Hyun ile tanıştırıyor. Jae-Hyun Mi-Jung'ı filmini unutması için uyardı ama uyarısını görmezden geldi. Mi-Jung'un filme olan tutkusu onu tuhaf ve korkunç vakalara götürür.

Bir grup arkadaşın İsveç'e giderek katıldığı bir bahar festivalini temel alan korku filmi masum bir bahar eğlencesinin ardındaki karanlık sırları bir bir keşfediyor. Dani ve Christian ayrılmanın eşiğinde olan Amerikalı bir çifttir. Ama bir aile travması onları bir arada tutuyordur. Dani yaşadığı bu acı dolu olayın ardından Christian ve arkadaşlarının gideceği bir festivale davet edilir. İsveç'te olan bu festival bir ömür süresinde yalnızca bir kez gerçekleştiriliyordur. Başlarda son derece güneşli, eğlenceli ve ilginç gibi görünen bu festival, garip köylülerin gittikçe daha garipleşen davranışları ve rahatsız edicilikleri nedeniyle bir kabusa dönüşür. Yaz gündönümünün güneş ışıklarının altında gerçekleşen kutlama bir tarikatın gizli hedeflerine alet olmaya başlayan gençler için ölümcül bir hal alacaktır.

Ad Astra'da astronot Roy McBride'ın yolculuğunu anlatılıyor. 20 yıl önce uzayda hayat aramak için çıktığı görevde kaybolan babasını galakside aramaya başlayan Roy, kayıp babasını bulmak ve gezegenimizdeki hayatı tehdit eden bir gizemi çözmek için güneş sisteminin dışına yolculuk ediyor. Yolculuğu, insanın varlığının doğasına ve kozmostaki yerimize meydan okuyan sırları ortaya çıkarıyor.

1968 yılının Amerikası'nda geçen hikaye, huzur içinde yaşayan Mill Valley kasabasına odaklanıyor. Nesiller boyu bu kasabada yaşayan Bellows ailesi de bu huzurlu atmosferin bir parçası olarak hayatını sürdürüyordur. Ancak bu aile hakkında kasabada sürekli gezinen bir halk hikayesi vardır. Kasabanın öbür ucundaki bir malikanede yaşayan Sarah Bellows adındaki genç kız, korkunç işkenceler görmüştür. Bu hikayeyi keşfeden bir grup genç ise kendini Sarah'nın yaşadıklarını araştırırken bulacaktır.

Dini tarikatları araştıran bir rahip, gizemli kökenlere sahip yeni bir grubu inceleme konusunda Budist bir keşiş olan arkadaşından yardım ister.

New York’ta tek başına yaşayan Frances oldukça uysal mizaçlı, büyük şehirde tek başına ayakta kalmaya çalışan, genç bir kadındır. Günün birinde metroda unutulmuş bir çanta bulur. Çantanın sahibi klasik müzik hayranı bir piyano öğretmeni olan Greta’dır. Çantayı sahibine ulaştırmaya kararlı olan Frances vakit kaybetmeden yola koyulur. Evine kadar gelip kendisine çantasını ulaştıran Frances’e teşekkür etmek isteyen Greta onu kahve içmeye davet eder. Bu sayede yolları kesişen ve birbirlerini tanımaya başlayan Frances ve Grera arasında kısa sürede beklenmedik bir arkadaşlık oluşur. Hem yakın zamanda annesini kaybetmiş olan Frances'in hem de kocasını kaybetmiş yalnız bir kadın olan Greta’nın bu arkadaşlığa ihtiyacı vardır. Ancak bir süre sonra Frances, anaç yapılı Greta hakkındaki hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını keşfeder. Greta kurbanlarını evine çekmek için şehrin her tarafına tuzaklar kurmaktadır. Frances'in dikkatini verdikçe fark ettiği tuhaf detaylar sonucunda ikili arasındaki ilişki korkunç bir hal almaya başlar.