Bruce ve Jenny sıra dışı bir sanat galerisinde kapana kısılır, boş kareler aniden kendi hayatlarına bürünür ve inanılmaz derecede ürkütücü seks sahneleri göstermeye başlar. İzleyiciler hepsinden zevk alabilir: çift penetrasyonlar, seks ve fetişizm hepsi bir arada.

Yaşlı bir adam öldürüldüğünde, striptizci Michelle Wild klonlama deneyinin sonucu olan ikiz bir kız kardeşi olduğunu öğrenir. İki kardeş, ikizlerini ateşli bir macera içinde bulurlar, emin olabilecekleri tek şey sabit bir sert erkek partnerdir.. Budapeşte'den Yunanistan'a, tehlike ve çifte sızma izi, klonlama ve zihin manipülasyonunun arkasındaki şeytani zihin nihayet yok edildiğinde sizi büyüleyici bir doruğa götürüyor.

Efsanevi bir define haritası galaksiler arası bir define avına esin kaynağı olur.Cesur genç Jim Hawkins'in ayağı bu haritaya takılır ve kainatın en muhteşem kaderine doğru yolculuğa çıkar.

2002 Fransız yapımı La Jouisseuse adlı yetişkin film heyecan arayışındaki bir kadının erkekleri baştan çıkartması ve onlarla sınırsız seks yapmasını konu alıyor.

Kaba bir dövüş sanatları ustası, ebeveyninin ölümünden sorumlu olanlardan intikam almak istiyor.

Bir kumarbaz efendisi, genç bir poker oyuncunun borca ​​batmasına neden olur. Genç adam, hevesli kadınların yeni bir el gibi ellerini ele geçirmenin kolay olduğu bir dünyada kendini bulur.

Playboy, Playmate'lerinin bazılarını muhteşem ayaklar ve bacak görüntüleri, kısa ve tatlı, zevkli, zarif ve tam çıplaklık içeren eğlenceli dolu fantazi vinyetlerinde sunan ayak fetişizmine neredeyse masum bir bakış sunuyor. 

James Bond'un bu seferki macerası Kuzey ve Güney Kore arasındaki tarafsız bölgedeki bir mayın tarlasında yapılan bir hovercraft takip sahnesiyle başlıyor. Bond, sonucu felaket olacak bir savaşı önlemek ve bir haini bulmak için Hong Kong'tan Küba'ya, Küba'dan Londra'ya dünyayı dolaşıyor. Bu arada yolu Jinx ve Miranda Frost'la kesişiyor ki bu iki güzel bayan her Bond filminde olduğu gibi maceranın iki önemli kahramanı oluyorlar. Psikopat bir megaloman olan Gustav Graves ve onun sağ kolu Zoo'yu bulmak için İzlanda'ya giden Bond burada kötü adamın inine yani tamamı buzdan yapılmış sarayına sızıyor ve yeni teknolojiyle üretilmiş son derece tehlikeli bir silahi ilk elden tecrübe ediyor. Bond'un sonunda asıl düşmanıyla yüzleştiği yer hikayenin başladığı yer olan Kore oluyor.

Yetimhanede Madame M tarafından asker gibi yetiştirilen ölüm meleklerimiz artık görevlerini yerine getirmeye başlarlar. Onları ezeli rakipleri dedektif Jack planlarını bozmak için her türlü fırsatı değerlendirecektir…

FBI ajanlarının üstün yetenekli bir dolandırıyı yakalama çabalarını konu alan bir film sizlerle.Eğlenmek ve polisiyeye doymak istiyorsanız izlemenizi tavsiye ederiz.İyi seyirler...

Frodo ve Sam kaybolmuşlardır. Gollom yüzünden karanlık güçlere yakalanmışlar fakat yüzüğü saklamayı başarmışlardır. Bu sırada kötü büyücü iki kuleden büyüye başlamıştır. Saruman'ın iki kulesini ağaç topluluğu yıkmaya başlayacaktır...

Kimsenin değiştirmeye gücünün yetemeyeceği bir kararla Amerika, Vietnam ile savaş başlattı… 14 Kasım 1965, Pazar günü sabah 10:48’de Albay Hal Moore ve maiyetindeki askerler, Vietnam’daki Ia Drang Vadisi’ne helikopterlerle indiler. Moore, alana ilk ayak basan kişiydi ve arkasından 400 askeri de onu takip etti, karşılarında, kendilerinden tam beş kat kalabalık bir Vietkong grubu vardı. Birazdan Vietnam Savaşı’nın ilk sıcak teması başlayacaktı. Albay Moore cepheye gitmeden önce, askerlerine cesaret verici bir konuşma yapmış ve alana ilk ayak basan ve en son ayrılan kişinin kendisi olacağını söylemişti. Bu savaşta farklı kuşaklardan askerler aynı safları paylaşmaktaydılar ve her iki tarafın askerlerinin de, evlerde bekleyen gözü yaşlı sevdikleri vardı. Ölümün Gölgesi denen vadiye doğru gireceğiz. Tanrı’yı ne diye çağırdığına veya derisinin rengine aldırmadan yanınızdaki adamın arkasını kollayacaksınız, o da sizinkini. Zorlu ve kararlı bir düşmanla karşılaşacağız. Sizleri evlerinize sağ getirebileceğime söz veremem. Ama şuna yemin ederim ki savaşmaya gittiğimizde alana ilk ayak basan da, ayağını en son çeken de ben olacağım. Hiç kimseyi arkada bırakmayacağım, canlı ya da ölü, eve hepimiz birlikte döneceğiz.